İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | push back f. | geriye itmek | ||
Tom pushed back his chair and got up. Tom sandalyesini geriye itti ve ayağa kalktı. More Sentences |
||||
Genel | push back f. | geri itmek | ||
Tom pushed back his chair and got up. Tom sandalyesini geri itti ve kalktı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | push back f. | geri püskürtmek | ||
Only in this way can trafficking in women be effectively pushed back. Kadın ticareti ancak bu şekilde etkili bir şekilde geri püskürtülebilir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | push back f. | ileri bir zamana atmak | ||
Öbek Fiiller | push back f. | ileri bir tarihe ertelemek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | geciktirmek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | ötelemek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | ertelemek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | direnmek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | karşı çıkmak/koymak | ||
Öbek Fiiller | push back f. | başkaldırmak | ||
Öbek Fiiller | push back f. | protesto etmek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | itiraz etmek | ||
Öbek Fiiller | push back f. | isyan etmek | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | push back i. | uçağın geriye itilmesi | ||
Havacılık | push back i. | uçağın yerde çekilmesi |